Betrayal Of God
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Betrayal Of God

İlk Türkçe Ortaçağ Rol Oyunu sitesine hoşgeldiniz. :)
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Emily Maria Silva

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Emily Maria Silva
Barones
Barones



Mesaj Sayısı : 5
Cinsiyet : Kadın

Emily Maria Silva Empty
MesajKonu: Emily Maria Silva   Emily Maria Silva EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:06 pm

Adı Soyadı : Emily Maria Silva
Karakter Özellikleri : Sıcakkanlı, yardımsever, duygularını kontrol etmeyi bilen.
Rp :



‘’Günaydın Lady Silva.’’
Başımı kaldırarak Ruby’nin sesinin geldiği yöne doğru baktım.
‘’Günaydın Ruby.’’ dedim gülümseyerek. Ruby benim hizmetçimdi. Ama ben onu böyle görmüyordum. Yani kraliyettekilerin ezdiği ve her isteklerini yaptırdıkları bir araç. Hayır, Ruby bundan çok daha fazla anlam ifade ediyordu benim için. O benim yardımcımdı, dahası, dostumdu. Annemin ölümünden bu yana düşüncelerimi paylaşabildiğim tek insandı. Ufak tefek biriydi. 1.65 boylarında, esmer ve her zaman gülen kahverengi gözleri vardı. Bu gözlere ne zaman baksam sahte olmayan bir ışıltı, içtenlik görürdüm. Ruby’i gerçekten severdim. Gülümseyerek ona baktım. Yeni diktirdiğimiz elbiselerden biri olan ipek, pembe elbisemi yatağımın üzerine bırakmıştı ve özenle hazırlanan kahvaltım da yatağımın kenarında beni bekliyordu. Ona minnettarlıkla teşekkür ettim. Soyluluğumdan ötürü asla teşekkür etmeye gocunan biri olmamıştım. Bana göre hak edecek bir şey yapan herkese teşekkür edilebilirdi. Hele de söz konusu olan, benim sadık dostum Ruby ise. O da bana sıcacık bir gülümsemeyle karşılık verdi.
‘’Giyinmenize yardım etmemi ister misiniz, Lady’m?’’ diye sordu kibarca.
‘’Kendim halledebilirim, sen çıkabilirsin.’’ dedim ben de aynı derecede kibar bir ses tonuyla. Ruby bana selam vererek odadan çıktı. Özenle hazırlanan kahvaltı tabağından birkaç parça bir şey atıştırdım ve elbisemi giymeye koyuldum. Bir yandan da düşünüyordum. İskoçların bugün saraya bir ziyaret gerçekleştireceklerini biliyordum. Henüz yeni imzalanan bir barış antlaşmasının doğal sonucu olan huzurun keyfini sürüyordu her iki ülke de. Fakat bugün ilk defa babam, başka bir ülkenin ileri gelenlerini kendi ülkesinde ağırlarken ona eşlik etmemi rica ediyordu. Sanırım artık yeterince büyüdüğümü ve bir prenses olarak kraliyetteki yerimi almam gerektiğini o da görüyordu. Bunu diğer ziyaretlerden ayıran önemli nokta ise İskoçya Kralı, bir elçi ya da temsilci göndermiyordu ülkemize. Veliaht prensiyle beraber bizzat kendisi geliyordu. Böylece dostluklarının daha da pekişeceğini düşünüyor olmalıydı. Ayakkabılarımı giyip en göz alıcı mücevherlerimi de taktıktan sonra bir kralı karşılamaya hazırdım. Ruby ile beraber karşılama salonunun yolunu tuttuk. İskoçya Kralı, ülkenin ihtişamını gözler önüne sermek istercesine tasarlanan, sarayın en büyük kısmı, kabul salonunda karşılanacak, yine sarayın en büyük dairelerinde en iyi şekilde ağırlanacaktı. Babamın barış antlaşmalarına ne kadar bağlı bir kral olduğu geçti bir kez daha aklımdan. Salona girdiğimde babamın muhafızlarla konuştuğunu gördüm. Konuşmasını bitirp dikkatini bana vermesini bekledim. Nihayet bu uzun konuşma sona erdi ve babam başını çevirerek beni baştan aşağı süzdü.
‘’Emily, ne kadar da güzelsin!’’ Bu sözleri her baba çocuğuna söylüyor olsa bile gururumu okşamıştı. Babam çok sık iltifat eden bir insan değildi ve bunu söylüyorsa, gerçekten göz kamaştırıcı görünüyor olmalıydım. Onu selamlayarak, büyük altın tahtının yanında bana ayrılmış olan daha mütevazı tahta geçerek oturdum. Babam oldukça heyecanlı görünüyordu. Ne de olsa imzalanan bu antlaşmadan sonra şahsen ilk defa bir araya geleceklerdi. Bir anda sağ olsa annemin de babamın yanında yer alacağını düşünmekten alamadım kendimi. Ne kadar da erken çekilmişti bu dünyadan. Babamın bana yönelen gür sesiyle kendime geldim.
‘’Em, seninle konuşmak istediğim bir mesele var.’’ Babamın sesinden konunun önemini kavrayabiliyordum. Şaşırmıştım. Tam da konuklarımızı ağırlamanın arifesinde babam benimle ne konuşacak olabilirdi?
‘’Nedir?’’ diyerek yanıt verdim babama. Merakımı suratıma yansıtmamaya çalışıyordum. Bir prenses duygularını asla yüzüne yansıtmamalıydı.
‘’Biliyorsun İskoçya’yla yaptığımız barış antlaşmasından bu yana hiç bir araya gelme şansımız olmadı. Bugün bizi ziyaret edecekler ve seni İskoçya Kralı ile konuşup anlaştığımız bir konu hakkında bilgilendirmek istiyorum.’’ Babam konuştukça merakım zirveye tırmanıyordu. İskoçya Kralı ile babamın yaptığı bir antlaşmayı, babam neden bana açıklamak istiyor olabilirdi? Neyse ki babam merakımı daha fazla kamçılamayarak tekrar konuşmaya başladı.
‘’İskoçya kralının oğluyla evleneceksin.’’
Bu dört sözcük adeta beynimin içinde yankılanıyordu. Tahtın iki yanına koyduğum ellerimi daha da sıktım. İskoçya kralının oğluyla mı evlenecektim? Doğru mu duymuştum?! Babamı sorgulayamazdım. Neden evleniyorum diyemezdim elbette. Bütün bu soruları ve karışıklığı içimde yaşıyordum. Bana bu kadar geç haber verilmesini hazmedemiyordum. Bir yandan da evlilik çağım gelmişti ve her ne kadar kendime itiraf etmek istemesem bile önüme ne zaman bir eş adayı geleceğini merak etmiyor değildim ve şimdi sızlanmaya hiç hakkım yoktu. Beklediğim aday gelecekti. Hem de en soylusundan, en zengininden, en gelecek vaat edeninden bir aday. İskoç veliaht prensi. Beni ileride kraliçeliğe taşıyacak olan prens. Bir anda akıl karışıklığının yerini mutluluk almıştı. Kraliçe olacaktım. Bir ülkenin yönetiminde benim de söz hakkım olacaktı. Sabırsızlığımı da tıpkı merakım gibi gizlemeyi başardım. Babam adeta ne düşündüğümü anlamak ister gibi beni gözlüyordu. Ona dönerek kibarca gülümsedim fakat gözlerimdeki ışığı onun da yakaladığına emindim. Memnun olduğu her halinden belli oluyordu. Uyandığımda bir prensestim, şimdi ise kraliçelik sadece bir adım uzağımda. Kapıdaki teşrifatçının sesi duyuldu.
‘’Majesteleri İskoçya Kralı ve Ekselansları İskoçya Prensi!’’ Ayağa kalktım ve geleceğimi şekillendirecek prensi saygıyla selamladım.



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanor Beatriz
İspanya Kraliçesi
İspanya Kraliçesi
Eleanor Beatriz


Mesaj Sayısı : 212
Nerden : Madrid
Cinsiyet : Kadın

Emily Maria Silva Empty
MesajKonu: Geri: Emily Maria Silva   Emily Maria Silva EmptyCuma Tem. 16, 2010 4:43 pm

Betimleme: Betimlemelerinizi doğru yerlerde, uygun biçimde kullanmışsınız. Tek küçük sorun, çok sade kalmışlar. Biraz daha insanı içine çeken, sarayın ve bir prensesin şatafatını anlatan betimlemeler eklenirse çok iyi olur. 30/35

Akıcılık/Uzunluk: Rp'niz inanılmaz akıcıydı. Tıpkı bir kitap okur gibi, takılmadan ve "Şimdi ne olacak?" diye düşünerek okudum. Tebrikler...
Fakat uzunluk biraz sönük kalmış. Kurgunuz çok güzel. Bu rp uzatılırsa mükemmel hale gelir. Bence bir sonraki yükselme rpniz bunun devamı olmalı. Ve biraz daha uzun... :) 20/25

Kurgu: Dediğim gibi, kurgunuzu çok beğendim. Ufak tefek eklemeler yapılırsa daha güzel olur. Olayı ana hatlarıyla vermişsiniz, ancak yan olaylar eklemeyi ihmal etmişsiniz. Ucu açık bir rp olmuş. Esnetebileceğiniz kadar esnetin derim. 22/25

Görünüm: Seçtiğiniz renkler uyumlu olmuş. Göz yormayan bir düzen. Sadece, paragrafların arasında bir satır boşluk bırakmanızı tavsiye ediyorum. Bir de, en sonda teşrifatçının konuşmasından sonraki kısım da pembe olmuş. Çok büyük bir hata değil, ancak değerlendirmem gerekiyor. 4/5

Yazım Kuralları: Hiçbir yazım hatasıyla karşılaşmadım. Tebrikler... 10/10

Toplam: 86

Burjuva, Ordu, Saray Halkı, Din Adamları ve Soylular sınıflarından birini seçebilirsiniz. Tebrik ederim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Emily Maria Silva
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Maria Glorious

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Betrayal Of God :: Bilgilendirme :: Sınıf Yükselme-
Buraya geçin: