Betrayal Of God
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Betrayal Of God

İlk Türkçe Ortaçağ Rol Oyunu sitesine hoşgeldiniz. :)
 
AnasayfaAnasayfa  PortalPortal  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Adreanna Aceline Belle

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Adreanna Aceline Belle
Almanya Kraliçesi
Almanya Kraliçesi
Adreanna Aceline Belle


Mesaj Sayısı : 238
Nerden : Cennet gibi bir ülkenin sarayından
Cinsiyet : Kadın

Adreanna Aceline Belle Empty
MesajKonu: Adreanna Aceline Belle   Adreanna Aceline Belle EmptyCuma Tem. 09, 2010 7:34 pm

~ İsim/Soyisim: Adreanna Aceline Belle

~ Karakterin Özellikleri: Dış görüntüsüne çok önem verir. Her zaman mükemmel görünmek ister. Süslüdür. Kendi albenisinin farkında bir bayandır. Bu yüzden hareketlerini çok iyi kontrol eder. Bulunduğu ortamda ilgi odağı olmayı sever.

~Rp:

Hiç olmadığı kadar karanlık ve sessiz bir geceydi. Sessizlik sanki büyük kaosun haberciliğini yapıyordu. Sesinin en yüksek tonuyla çığlık atıyor, yaygara kopartıyordu. Hızlı ve karanlık gölgeler her yerdeydi. Varlıkları hissedilebiliyor fakat görülemiyordu. Bir insan için çok tehlikeli saatlerdi. Aklı başında olan bir insan asla bu saatte dışarı çıkmazdı. Yoksa bu onun yaptığı ilk son şey olabilirdi. Can çekişerek ölür, kendi çığlıklarıyla boğulurdu.Son anlarında artık ses çıkartamaz fakat çığlıkları kafasının içinde giderek büyüyen dalgalar halinde yankılanırdı.

Gökyüzünde karanlık bulutlar arasından zar zor ışığını ulaştırmaya çalışan ay görünüyordu. İki bulut ortalarına almış sanki ayın ışığını tamamen kesmeye çalışıyorlardı fakat başaramıyorlardı. O karanlığın arasından süzülerek, insanların yardım dualarına koşuyordu. Hafif sis vardı sanki. Ayın bu lanetli toz bulutunu aydınlatması, kendi yüceliğinin göstergesiydi. Güneş aydınlıkta daha bir aydınlıktı fakat önemli olan karanlık gecelerin bekçiliğini yapmak, masumlara umut ışığı ulaştırmaktı. Sen yücesin ay...!!

Issız bir sokakta, hiç insanların uğramadığı bir yerde ahşap üç katlı bir ev vardı. Aslında buraya ev demek haksızlık olurdu. Son derece büyük bir villaydı. Tozlu ve köşesi çatlamış bodrum camından dışarı bakıyordu Rose. Rüzgar sinsice evlerin arasında dolaşıyor ve casusluk yapıyordu. Rose bunları seyrederken inildeme sesleriyle kendine geldi. Bu seslerle düşlerinden irkildi. Camda kendi yansımasına baktı ve acı bir gülümseme sergiledi. Arkasına döndü. Ayağa kalkarak odanın köşesinde loş ışık altında ayılmaya çalışan kurbanına doğru ilerliyordu. Donduran bakışları ve ürküten kırmızı gözleriyle neredeyse duvarları bile ağlatıyordu. Yatağın yanına geldiğinde yavaşça eğildi. Kurban konumunda olan zavallı insan acı çekiyordu. Yaklaşık iki haftadır uyuyordu yalnız sıradan bir uyku değildi ölümün acı veren kollarında umutsuzluk ninnisiyle uyuyordu. Artık uyanmalıydı zamanı gelmişti. Lanetli bir hayata gözlerini açacaktı. Bu yeni vampir aslında Rose' un sevdiği kişiydi. Ona aşıktı. Kendi lanetini ona bulaştırmak istemezdi ama kızgınlıkla bunu yapmıştı. Aşkı öfkesine yenik düşmüştü. Vampirlerin insanlarla olan savaşında bir insanı taraf değiştirmek zorunda bırakmıştı. Eğer bunu yapmasaydı, kurbanına kendi kanından ikram etmeseydi ölümüne izin vermiş olacaktı. Rose bunu göze alamazdı. Çünkü o sıradan bir kurbanı değildi. O sevdiği kişiydi. Ölmesine, hayata gözlerini ebediyen yummasına asla izin veremezdi. Artık sevdiği kişide kendinden biriydi.

Çocuk kendisine geliyordu. Yavaş yavaş gözleri aralanıyordu. Bir iki saat içinde tamamen ayılmış olurdu. Rose izliyordu, onun ateş saçan dudaklarının soluk teniyle nasıl bukadar uyumlu olabiliyordu. Sanki bu kurbanın her şeyi bilinerek bukadar güzel, bukadar uyumlu şekilde yaratılmıştı. Kumral saçları alnını kapatıyordu. Rose çekinerek onun saçlarına dokundu. Bir vampirin dünyasını bir ölümlü allak bullak etmişti. Bu alışılagelmiş bir durum değildi. Onun baş ucuna oturmuş ayılmasını bekliyordu. Ayıldıktan sonra anlatması gereken okadar çok şey vardı ki.

Odada ki sessizlik üst kattan gelen hançer gibi çığlıklarla yırtıldı. Rose gözlerini tavana dikmişti, sanki burdan bakınca yukarıda olanlar anlaşılıyor gibi. Yukarıda olanları göremiyordu fakat gelen seslerden onlanları anlamak zor değildi. Rose' un en yakın dostunun çığlıkları yükseliyordu. Evde yaşayan tek vampir Rose değildi elbette. Bu ev soylu bir vampir ailesi olan Guillory' lara aitti. Yukarıdaki kıyametten ailenin diğer üyelerininde sesleri geliyordu. Bu ürkünç sesler birbirine karışmıştı uğultuya dönüyordu. Rose' un kadim dostu Matthew' in acı çeken bağırışları giderek azalmıştı.

Matthew bir cadının büyüsüne maruz kalmıştı. Belkide tuzağa düşmüştü. Fiziksel ve beyin gücü olarak her türlü varlıktan üstün olan vampirleri tuzağa düşürmek ve ye bir şekilde etkisiz kılmak oldukça zordu. Kimdi bu güçlü büyücü? Bütün ev halkı bunun paniğini yaşıyordu. Mutlaka bulunup öldürülmeliydi. Vampirler için tehlikeli olabilirdi. Daha da ötesinde bildiklerini bir varisine aktarabilirdi. İşte ozman vampirlerin sonu olurdu.

Evin en yetkilisi Rose idi. En yaşlısı değildi ama evdeki her türlü olayda ona danışılırdı. Belkide geleceği görebildiği içindi. Oluşabilecek tehlikeleri önceden engellemek için. Fakat şuan ne yapacağını bilemiyordu. Yanıbaşında çaresizce yatan aşkı mı yoksa yukarıda büyü etkisiyle canı yanan dostu mu? hangisinin yanında olmalıydı. James... daha onun ayılmasına bi saatten fazla vardı. Kalkarak eski tahta kapıya doğru ilerledi. Altın tokmağı çevirerek kapıyı açtı. Merdivenleri ikişer üçer atlayarak Matthew ' in yanına çıktı. Yapılacak çok fazla bir şey yoktu. Büyüler konusunda uzman olan tek kişi kuzeniydi. Onu bulmalıydı. Bu saatte nerede olabilirdi? Rose düşündü ve onun nerede olacağını tahmin etmek pekte zor olmadı. Yaklaşık yüzmetre ileride olan ormanda olmalıydı. Matthew ' in buz mavisi gözlerine baktı. "Geliyorum" dedi ve bir hışımla evden çıktı. Ormana gitmesi pekte uzun sürmedi. İki saniye içinde ormanın önündeydi. Kurtadamlara ev sahipliği yapan ormanın ağaçları Rose' u görünce intikam çığlığı atarcasına sesler çıkarıyorlardı. İki yüzlü rüzgar onlara yardım ediyor, birbirine sürtünen her yaprak kurtadamlara haber salıyordu. Kurtadamlar Rose' u pek sevmezlerdi. Çünkü bir zamanlar soylarını tehlikeye sokmuştu. Kurtadam kalmayıncaya kadar avlamıştı onları. Fakat onlar türlerini devam ettirmenin yolunu bulmuşlar ve tekrar eski sayılarına ulaşmışlardı. Kurtadamlar iki yüzlüydü. Vampirler ve insanlar birlikte uyum içerisinde yaşarken araya düşmanlığı onlar sokmuştu. Belkide türlerinin tehlikeye girmesinin intikamını alıyorlardı. Rose daha fazla zaman kaybetmek istemiyordu. Söz konusu olan Matthew ' dı. Hızlı bir şekilde ormanı alt üst etti. Yoktu. Nerde olabilirdi? her yere bakmıştı Rose. Durup nefes aldı ve başını sağa doğru çevirdi. Karşıda kuzenine benzeyen bir karartı görüyordu. koşarak yanına gitti. Kuzenini bulmuştu. Olanları tam olarak bilmesede gördüğü kadarını anlattı. Aceleyle eve geri dönerken kurtadamların uğuldamaları bütün ormanda yankılanıyordu. Kuzenide Rose' un duygularını yaşıyordu. Sevmiyordu kurtadamları. Bu yüzden sürekli avlanmak için kurtadamları seçiyordu. Susuzluğunu ve açluğını onlarla dindiriyordu. Çok geçmeden eve dönmüşlerdi. Matthew ' in yanına çıkarak durumana baktılar. Kuzeni, Stephen herkesin odayı terk etmesini istemişti. Rose aşağı indi. Gıcırdayan kapıyı ançtığında James yatağın üzerinde oturuyordu. İçeri girdi. Olan hiç birini hatırlamıyordu James. Bu yüzden İlk adımından itibaren Rose' u soru yağmuruna tuttu. "Neler oldu bana? Neden burda yatıyorum?"

Rose James' in yanına oturdu. Gözlerini karşı duvardaki cama dikmişti. Dışarıda savrulup duran kuru bir yaprağa bakıyordu. James, Rose' un sorularına cevap vermemesinden korkmuştu bu yüzden üsteledi. "Neden cevap vermiyorsun?" Rose James' in gözlerine bakarak " Sende artık bir vampirsin." demişti. James olanları hatırlar gibi oldu. En son Rose ile kavga ediyorlardı. James Rose' un vampir olduğunu bilmiyordu. Saklamıştı ondan. Bunun nedeni ise James' i seviyordu ve ondan korkmasını, uzaklaşmasını istemiyordu. Fakat James ile Rose' un kavgası korkudan yada nefretten dolayı çıkmamıştı. James böyle bir konuyu kendisinden sakladığı için Rose'a kızgındı. Önceleri tatlı bir aşk kavgası gibi duran bu olay ilerledikçe büyümüştü. Kolay sinirlenebilen bir vampirin şah damarına basmak her canlı için hayatında yaptığı son iş olurdu. James bunları hatırlamıştı ve başını iki yada salladıktan sonra ayağa kalktı. Ne yapacağını bilmiyordu. Odanın içinde anlamsızca dolanıyordu. Belki de onun kafasının içinde olan olaylar hiçte anlamsız değildi. Ama bunları Rose bilemezdi. Ayağa kalktı ve James' i kolundan tutup kendine çekti. "Yeter artık. Öğrenmen gereken bir çok şey var. Bir yerden başlamamız lazım" James aptal bir gülümsemeyle, "O zaman şu insanlar ve vampirlerin anlamsız, kanlı savaşından başlayalım" dedi. Camın altındaki, ay ışığının camdan içeri davetsiz süzülerek dokunduğu, bir kısmını aydınlattığı koltuğa oturdu.

Rose derin bir nefes aldı ve anlatmaya başladı. " Sende biliyorsun vampirler ve insanlar uyum içinde yaşıyorlardı. İnsanlar gün içindeki aktivitelerini yerine getirirdi. Alış- veriş işlerimizdede bize kolaylık sağlarlardı. Bizde onları dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı korurduk. Daha sonra kurtadamların intikam çanları ardı kesilmeksizin çelmaya başladı. İnsanlarla vampir arasına karanlık soktular. Düşmanlık başladı. Bu kasabada yaşayan her insan az çok büyü yapmayı bilir. Düşmanlıkla birlikte bu büyüleri bizim üzerimizde kullanmaya başladılar. 1280 yılından beri güçlü bir büyücünün doğmasını ve kurtulmayı bekliyorlar. Fakat beklerkende boş durmuyorlar. Bizlerin ise insanlara karşı bir kini yok. Çünkü olup biten herşeyin farkındayız. Biz sorunun kaynağına, kurtadamlara saldırdıkça onlar insanları üzerimize salıyorlar. Gerçi çokfazla işe yaradığıda söylenemez. Onlar bizleri büyü yaparak yenebileceklerini sanıyorlar. En güçlü büyüyü bulsalar bile işe yaramaz. Bunu anlamıyorlar. Bizlere büyü işlemez. Tabi daha sonra bu savaş ruhlar aleminide karıştırdı. Onlarda ikiye ayrıldılar. Gölgeler ve hayaletler... Gölgeler bizim tarafımızda belkide bizden bile güçlüler. Onlar büyü yapabiliyor. Bu özellikleri işimize yarıyor. İnsanların güzel duygularıyla, anılarıyla besleniyorlar. Taki geriye en korkunç anıları kalana kadar. Onlarda bir nevi vampir anlıycan. Hayaletler, tamamen insanların yanında. Onların işlerine yardım ederler. Onlar her varlığın düşüncelerini okuyabilirler. Aslında hayaletler insanları kurtadamlar konusunda uyarmışlardı. Ama o kahrolası cadıların beyni öyle yıkanmıştı ki hayetleri ellernin tersiyle iterek kurtadamlara itaat etmeye başladılar. Hayaletler bu konuda insanlara çok kızdı. Fakat onları bu karanlık yolda yanlız bırakmadılar. Yinede onların yanında oldular. Nede olsa ölmeden önce onlarda insandı. Tabi hayalerlerde büyü yapabiliyor. Ama büyüleri gölgelere işlemiyor. Vampirlere zarar veriyor. Çünkü temizler bizler ise lanetliyiz. Gerçi ne kadar zarar versede etkisinden kurtula biliyoruz." dedi ve kırmızı, dehşet saçan gözlerini James' in gözlerine dikti. O Rose' un anlattıklarını sakince dinliyordu. Bir çoğunu kendiside biliyordu zaten ama olaylara bu açıdan hiç bakamamıştı. Şuan geçmişiyle geleceği arasında sıkışıp kalmıştı. Olaylara tarafsız bakıyordu. Ama o da vampirdi. Bu tarafsızlığı bırakması gerekiyordu. Başını öne eğmişti Rose' u dinlerken, şimdi kaldırmış oda Rosa' a bakıyordu. "Peki Guillory ailesi... Artık bu ailedeyim sanırım. Ama hiç birşey bilmiyorum."

Rose gülümsedi. "Çok acele ediyorsun. Sakin olmalısın. Aile ilişkilerini, nefsini nasıl kontrol edeceğini vs. hepsini öğreniceksin ama sabretmelisin. Bunlar kolay öğrenilip anlaşılan olgular değil. Aile ilişkileriyle ilgili bazı yüzeysel bilgiler verebilirim. Aileye katılan her yeni kurban artık lanetlidir ve ölümsüzdür. Oluşan yeni vampiri ısıran vampir onun ebeveynidir. Yeni aile üyesinin günahlarından, hatalarından, eğitiminden o sorumludur. Yani tam bir anne baba değil. Aileye yeni birilerinin katılması aslında yasaktır. Ailemizin başından izin alınması gerekir. İzinsiz yeni vampirler yakılarak öldürülür. Tabi bu yeni vampir oluşumuna sebeb olan vampirle birlikte. Eğer çok zor bir durumda kalınırsa yeni bir vampir oluşumuna karışılmaz. Bu evde bu tür kararları genelde ben veririm."

James anladığı belirten şekilde başını salladı. Gözü odanın köşesinde bulunan kapıya takıldı. "Bu kapı nedir? Bildiğim kadarıyla bu evin devamı yok, yanı burası son oda."

Rose kapıya baktı. Sağ kolunu kapıya doğru uzattı ve eliyle tokmağı çevirir gibi yaparken bazı sözleri mırıldandı. James bunları anlamaıştı. Bu sözler bu kapının açılması için gerekli olan büyülü sözlerdi. Bu sözleri ailedeki herkes bilmiyordu. Matthew, Rose ve birde Rose' un kuzeni Stephen. Kapıyı bu üçlüden başka kimse açamazdı. Kapı yavaşça açılmıştı fakat hiçbirşey yoktu boş sonsuz bir karanlık... James buna anlam verememişti. Sorgulayıcı gözlerle Rose' a baktı. "Bu şehirdeki her evin arkasında kuyu vardır. Bu geçit kollara ayrılır ve bu kuyulara bağlanır. İstediğimiz zaman insanların evlerine ulaşabiliriz. Eğer bu uzun kolidoru hiç bir yere sapmadan takip edersen Mısır' a gidersin. Kilometrelerce uzaktaki bir yere yani.". James duyduklarına inanamıyordu. Mısır' a gitmek konusunada akıl erdirememişti. Ne alakaydı mısır? Bu soruların cevaplarını almalıydı. "Neden Mısır?" Rose bu soruyu bekliyordu. Böbürlenir şekilde James' in sorusuna cevap verdi. "İlk vampirin orada olduğuna inanıyoruz. Çünkü ona yakın olduğumuz zaman daha da güçleniyoruz. Böylece onun hala yaşadığını biliyoruz. Tam olarak yerini daha bulamasakta yaşadığını ve Mısırda olduğunu biliyoruz. Bu da bize yetiyor. Ona yakın olmak için arada Mısır' a gideriz. Fakat yukarıdan gitmek bizler için tehlikeli. Gündüzleri dışarı çıkamıyoruz. Bu geçit karanlık. Tekbir ışık bile yok. Bu geçit Sphenks' in sol ayağının yaklaşık yüz metre altındaki bir kapıya açılıyor. Yukarı çıkabilmek için önündeki labirenti geçmelisin. Labirent çok tehlikelidir. Bir vampirin bile ölümüne sebeb olabilir. Bu labirenti geçebilenler kapının şifresini öğrenir. Bu şifreyi ben koydum. Kapıyı açarım ve içeri girerler. Labirenti geçerlerse şifreyi söylerim. Böylece sadece zeki ve güçlü vampir hisleri olanlar Mısır' a gidibilir. Şuan bu şifreyi benden başka bilen iki kişi var: Stephen ve Matthew. Onlar ne kadar güçlü olduklarını kanıtladılar ve şifreyi öğrendiler." James çok etkilenmişti. Bir akşamda bu kadar süpriz yeterliydi. Artık dinlenmeliydi. Rose kapıyı kapattı. James' e dinlenmesi gerektiğini söyledi. Kalması için hazırlanmış odaya götürdü.


Dip Not 1: Bu Rp' yi bir sene önce yazmıştım. Bu sitedeki kurguyla alakası yok. Umarım sorun olmaz^^
Dip Not 2: Puanlama için başlık bulamadım. Rp puanlama başlığına mesaj yollayamıyorum. O yüzden buraya yazdım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eleanor Beatriz
İspanya Kraliçesi
İspanya Kraliçesi
Eleanor Beatriz


Mesaj Sayısı : 212
Nerden : Madrid
Cinsiyet : Kadın

Adreanna Aceline Belle Empty
MesajKonu: Geri: Adreanna Aceline Belle   Adreanna Aceline Belle EmptySalı Tem. 13, 2010 8:10 am

Betimleme: Anlatımınızı çok beğendim. Betimlemeleriniz tam bir rpde olması gereken gibiydi. Tebrikler. 35/35

Akıcılık/Uzunluk: Genel olarak rpniz akıcıydı. Yalnızca bazı yerlerde konuşmalar arasındaki açıklama çok uzun olmuş. Okurken biraz takılmama sebep oldu.
Uzunluk için söylenecek bir şey yok. Gayet iyiydi. 24/25

Kurgu: Kurgunuz, rpnize göre yeterli. Ancak bazı yerlerde minik boşluklar var. En çok dikkatimi çeken şey; bir insan uyanıp kendini vampir olarak bulursa dehşete kapılmalı. James'in sakin kalabilmesi gerçekliğe aykırı gibi geliyor bana. Yani, sevgilisinin vampir olduğunu bilmiyordu, kavgalarını zar zor hatırlıyor ve birkaç gün acı çektikten sonra kendini tamamen yabancı bir yerde vampir olarak buluyor... 20/25

Görünüm: Görünümde hiçbir sorun yok. Pastel renkler seçerseniz daha az göz yorar. 5/5

Yazım Kuralları: Pek çok yazım hatasıyla karşılaştım. Ayrı yazılması gereken kelime gruplarını birleşik kullanmışsınız. "Belkide", "bukadar" gibi. Ayrıca "anlıycan" çok büyük bir yazım hatasıdır. "anlayacağın" şeklinde kullanılmalıydı. 5/10

Toplam: 89

Burjuva, Ordu, Saray Halkı, Din Adamları ve Soylular sınıflarından birini seçebilirsiniz. Tebrikler...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Adreanna Aceline Belle
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Adreanna Aceline Belle ( Sınıf yükseltme)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Betrayal Of God :: Bilgilendirme :: Sınıf Yükselme-
Buraya geçin: